Biküspit aort kapak ne demek?
Biküspit aort kapak, kalbin sol karıncığından çıkan ve en büyük atardamar olan aort atardamarında normalde 3 parçalı (yaprakçık) olması gereken yaprakçık sayısının, 2 yaprakçıklı olması durumudur. Bu durum, kanın akışıyla ilgili bazı sorunlara neden olabilir ve kalp tarafından pompalanan kanın kalbe geri kaçmasına sebep olabilmektedir
Biküspit aort kapak hastalığının, erişkin yaşlarda görülme oranı yaklaşık %1-2’ dir. Biküspit aort kapak,doğuştan olan bir kalp hastalığıdır. Bu hastalığın zemininde genetik faktörler rol oynar. Biküspit aort kapakta, zamanla kağpak yapısında kireçlenme, bozulma veya darlık oluşabilir. Ayrıca kapak yetmezliği de görülebilir. Bu yüzden bazı hastalarda kapağın ameliyat ile düzeltilmesi veya kapak değişimi gerekebilmektedir.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
Aort ne demek?
Aort, kalpten çıkan bir damarın adıdır. Kalpten çıkan bu damar, tüm vücuda oksijenlenmiş kanı taşıyan en büyük atardamardır. Aort damarının bölümleri bulunmaktadır. Kalpten çıktıktan hemen sonra, kalbi besleyen koroner damarlara, daha sonra da beyin ve kola giden damarlara ayrılır. Daha sonra bir kavis çizerek vücudun aşağısına doğru yönelir. Daha sonra kasık bölgesinde çatallaşarak ikiye ayrılır. Bu dallar bacaklara yaılır.
Aort damarı bölümleri nelerdir?
Kalpten çıkan en büyük atar damar aort adı verilen damardır. Aort damarının bölümleri şunlardır;
1- Çıkan Aort: Aort damarının kalpten çıktıktan sonraki ilk bölümüdür.
2- Transvers Aort: Aort damarının kalpten çıktıktan sonra kavis yapmaya başladığı bölümdür. Boyuna ve beyine giden damarlar buradan çıkar.
3- İnen Aort: Sırttan başlayıp kasıklara kadar inen bölümdür.
4- Torasik Aort: Aort damarının göğüs kafesi içindeki bölümüdür.
5- Abdominal Aort: Aort damarının gğüs boşluğundan çıktıktan kasık bölgesine kadar olan bölümüdür.
Aort damar genişliği kaç mm olmalı?
Aort, vücuttaki en büyük atardamarın adıdır. Kalbin sol tarafından çıkar ve vücudun alt kısımlarına doğru ilerler. Aort damarının kalpten çıkış yerindeki çapı (genişliği) erişkin insanlarda yaklaşık 35 mm yani 3.5 cm dir. Bu genişlik, 40 mm'ye kadar normal kabul edilir.
Aort anevrizması nedir?
Aort anevrizması; aort damar çapında meydana gelen genişleme demektir. Aort damarının genişliği, normal kabul edilen genişlikten daha fazladır. Bu çap kişiden kişye bazı değişkenlikler gösterebilir. Kişinin vücud yüzey alanı, boy uzunluğu ve kilosu aort çapını etkileyebilir. Normalde aort çapı en fazla 4 cm ya da 40 mm olabilir. Aort anevrizmasında ise aort damarının çapı, normalin %50'sinden daha fazla genişlemiştir. Aort anevrizması, genellikle yaşlılarda görülür. Aort daarındaki anevrizma, aortun tüm bölümlerinde oluşabilir. Aort anevrizması, belli bir büyüklüğe ulaşırsa damarın yırtılmasına neden olabilir.
Aort anevrizması belirtileri nelerdir?
Aort anevrizması belirtileri, anevrizmanın çapına ve bulunduğu bölgeye göre değişebilir. Aort anevrizması uzun süre hiç belirti vermeden büyüyebilir. Anevrizma büyüdükçe, etraftaki komşu dokulara baskı yapar. Anevrizmanın bulunduğu bölgeye göre, baskıya bağlı olarak çeşitli belirtiler oluşur. Transvers aort bölümünde ortaya çıkan bir anevrizma, baş ağrısı ve görme problemlerine neden olabilir. Torasik (göğüs) aort anevrizmasında ise göğüs ağrısı, öksürük, sırt ağrısı ve nefes darlığı görülür.
Aort kapak yetmezliği ne demek?
Aort kapak yetmezliği, aort kapağının tam kapanmaması anlamına gelir. Aort kapağı, kalbin sol kulakcığı ile sol karıncığı arasında bulunan bir kapaktır. Bazı nedenlerden dolayı bu kapakçıklar kapanmaz ise, kan sol kulakcıktan tekrar sol ventriküle geri gelir. Buna aort kapak yetmezliği denir. Aort kapak yetmezliğinde, sol karıncığın yükü artar ve zamanla sol vventrikül yetnezliği gelişir.
Aort nedir ve görevi nedir?
Aort, kalbin sol karıncığından çıkan ve tüm vücuda oksijenli kan taşıyan büyük bir damardır. Aort, vücuttaki tüm organların ve dokuların oksijen ihtiyacını karşılamak için kanı taşır. Ayrıca, aort kan basıncını da düzenleyerek kalp atışlarının ritmini kontrol eder. Aort, vücuttaki en büyük ve en önemli damarlardan biridir ve hayati bir görevi yerine getirir.
Aort diseksiyonu nedir ve nasıl tedavi edilir?
Aort diseksiyonu, aort duvarının tabakalarından birinin diğerinden ayrılmasıdır. Bu durum, aort duvarındaki zayıflıktan veya yaralanmadan kaynaklanabilir. Aort diseksiyonu, genellikle ani ve şiddetli göğüs ağrısı, sırt ağrısı, nefes darlığı ve şok belirtileriyle kendini gösterir. Aort diseksiyonu, zamanında tanı ve tedavi edilmediğinde ölümcül olabilir.
Aort diseksiyonu tedavisi, aortun hangi bölgesinin etkilendiğine, hastanın genel sağlık durumuna ve semptomların ciddiyetine göre değişir. Cerrahi müdahale, aortun etkilenen bölgesinin onarımını içerir ve bu işlem açık kalp cerrahisi ile veya endovasküler olarak yapılabilir. Endovasküler yöntem, bir kateter yardımıyla kan damarına yerleştirilen bir tüp (stent) ile anevrizmanın onarılmasını içerir.
Aort diseksiyonu tedavisi çok önemlidir ve mümkün olan en kısa sürede yapılmalıdır. Tedavi edilmeyen aort diseksiyonu, aortun yırtılmasına, kanama, organ hasarına veya ölüme yol açabilir. Bu nedenle, ani ve şiddetli göğüs ağrısı, sırt ağrısı veya diğer semptomlarınız varsa, acil tıbbi yardım almalısınız.
Aort kapağı hastalıkları nelerdir ve belirtileri nelerdir?
Aort kapağı, kalp ile aort damarı arasındaki geçişi kontrol eden bir kapaktır. Aort kapağı hastalıkları, kapağın yapısındaki değişikliklerden kaynaklanır ve aort kapağı darlığı ve aort yetmezliği olmak üzere iki türü vardır.
Aort kapağı darlığı, aort kapağının daralması sonucu kanın kalpten aort damarına geçişini engelleyen bir durumdur. Bu durum, semptomlar ortaya çıkmadan önce yıllarca sürebilir. Belirtileri, nefes darlığı, göğüs ağrısı, bayılma hissi, kalp çarpıntısı ve yorgunluk gibi semptomlardır.
Aort yetmezliği, aort kapağının tamamen kapanmaması sonucu kanın kalpten aort damarına geri kaçması durumudur. Belirtileri, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, yorgunluk ve ayak bileklerinde şişlik gibi semptomlardır.
Aort kapağı hastalıkları, yaşlılık, kalıtsal faktörler, enfeksiyonlar, romatizmal hastalıklar veya aort kapağına bağlı yaralanmalardan kaynaklanabilir. Tedavi, hastalığın türüne ve semptomların ciddiyetine bağlıdır ve ilaç tedavisi, cerrahi müdahale veya kapağın değiştirilmesini içerebilir. Aort kapağı hastalığı şüphesi varsa, bir kardiyologdan yardım alınması önemlidir.
Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi nasıl yapılır?
Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi, açık kalp cerrahisi veya minimal invaziv yöntemlerle gerçekleştirilebilir. Hangi yöntemin kullanılacağı, hastanın durumuna ve aort kapakçığındaki sorunun tipine bağlıdır.
Açık kalp cerrahisi, genellikle aort kapakçığının değiştirilmesi gerektiğinde tercih edilir. Bu işlem, göğüs kafesinin açılmasını ve kalbin durdurulmasını gerektirir. Daha sonra, hasarlı kapakçık çıkarılır ve yeni bir kapakçık yerleştirilir. Yeni kapakçık, insan doku kaynaklı veya yapay malzemelerden yapılabilir. İnsan doku kaynaklı kapakçıkların daha uzun süre dayanması beklenirken, yapay kapakçıklar daha uzun ömürlü olabilir.
Minimal invaziv yöntemler, göğüs kafesinin açılması gerektirmeden aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesini mümkün kılar. Bu yöntemler arasında kateter tabanlı aort kapakçığı değiştirme (TAVI) veya mitral kapakçık tamirinde kullanılan robotik cerrahi gibi yöntemler bulunur. Bu yöntemlerin avantajı, hastanın daha az invaziv bir prosedürden geçmesi ve daha hızlı bir iyileşme sürecine sahip olmasıdır.
Aort kapakçığı onarımı veya değiştirilmesi, özellikle ciddi aort kapakçığı hastalığı olan hastalar için önemlidir. Bu işlem, kalp yetersizliği, ritim bozukluğu veya ölüm riski gibi olası komplikasyonları önleyebilir. Ancak, her cerrahi işlem gibi, riskler de vardır. Bu nedenle, hastanın durumuna bağlı olarak, kardiyologlar ve cerrahlar en uygun tedavi yöntemini belirlemelidir.
Yeni SSS
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi, semptomların şiddetine ve tipine bağlı olarak kişiselleştirilmelidir. İBS, huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinir. Tedavi genellikle genel yakla ...
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) farklı şiddetlerde olabilir. En önemli belirtisi karın ağrısıdır. Başlıca irritabl bağırsak sendromu belirtileri şunlardır; Karın Ağrısı veya Kramp Karın bölgesinde ağrı, şişkinlik veya kramp şeklinde hissedilebilir. Ge ...
Boğaz reflüsü (laringeal reflü), mide asidinin yemek borusunu geçip, boğaz ve gırtlağa kadar yükselmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, gastroözofageal reflü hastalığı ile ilişkilidir ancak asit, yemek borusunun ötesine, daha üst bölgelere yani gırtlak ve ses tellerine ulaşır. ...
Boğaz reflüsü, mide asidinin yemek borusunu geçerek, boğaz ve gırtlağa ulaşmasıdır. Bu durum, genellikle gastroözofageal reflü hastalığının bir sonucu olarak gelişir. Mide asidinin yukarı doğru hareket etmesiyle boğazda yanma, ...
Zoretanin etken maddesi isotretinoin olan ve akne tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ciddi, tedaviye dirençli akne vakalarında tercih edilir. Zoretanin, A vitamini türevi olan bir ilaçtır ve oldukça etkili olmakla birlikte, ciddi yan etkiler de oluşturabilir. Bu nedenle ...
Cipralex (etken maddesi escitalopram), depresyon, anksiyete ve bazı diğer ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan bir antidepresandır. Cipralex kullanırken bazı yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle tedaviye başlandıktan sonra birkaç hafta içinde belirginleşir ve zamanla ...
Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen doktor, gastroenteroloji doktorudur. Bağırsak hastalıkları için gitmeniz gereken doktor gastroenterologtur. Gastroenterologlar, sindirim sistemi ve bununla ilişkili organlar (özellikle mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas) ile ilgili hastalık ...
Bağırsakla ilgili sağlık sorunları için başvurmanız gereken bölüm gastroenteroloji ve genel cerrahi bölümleridir. Bu bölüm uzmanları, bağırsak hastalıklarıyla ilgilenir. Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen bölümler şunlardır; ...
Ursofalk, safra asidi türevi olan ursodeoksikolik asit (UDCA) içeren bir ilaçtır ve genellikle karaciğer hastalıkları, safra taşı ve safra yolları hastalıkları gibi durumların tedavisinde kullanılır. Ursofalk, safra asitlerinin zararlı etkilerini azaltarak karaci ...
Migren ataklarını hafifletmek için reçetesiz satılan ilaçlar arasında parasetamol (Parol, Minoset), ibuprofen (Brufen, Advil) ve naproksen (Apranax) gibi NSAİİ'ler bulunmaktadır. Kafein içeren kombine ilaçlar (örneğin, Excedrin Migraine) de migren ağrısını hafifletebilir. Ancak bu ilaçlar mideye ...
Arveles (deksketoprofen) ve Parol (parasetamol) birlikte alınabilir, çünkü farklı etki mekanizmalarıyla ağrıyı daha etkili bir şekilde hafifletebilirler. Ancak bu kombinasyon, mide rahatsızlıkları veya karaciğer sorunları gibi yan ...
Tekerlekli sandalye fiyatları, oldukça geniş bir yelpazede değişiklik gösterir. 2024 Aralık ayı itibariyle, en temel manuel sandalyeler 450 TL'den başlayabilirken, ileri teknoloji ürünü, motorlu ve kişiye özel tasarlanmış modeller 60.000 TL'yi hatta daha fazlasını bulabilir. Fiya ...
Evet, masaj cihazları kas ağrısına genellikle iyi gelir. Kas ağrıları genellikle kasların aşırı kullanımı, yanlış duruş, stres veya gerginlikten kaynaklanır. Masaj cihazları, kas dokusuna derinlemesine baskı uygulayarak kan dolaşımını artırır, kaslarda biriken laktik asidin atılm ...
Saç dökülmesini azaltmak ve saç sağlığını desteklemek için bitkisel içerikli şampuanlar etkili olabilir. Kafein içerikli şampuanlar, saç köklerini uyararak dökülmeyi azaltabilir ve saçın güçlenmesine yardımcı olabilir. Isırgan otu özlü şampuanlar, saç köklerini g ...
Ella, aç veya tok karnına içilebilir. Ella'nın (ertesi gün hapı) etkinliği üzerinde yemek yeme durumunun bir etkisi yoktur. Ella'nın etkinliği mide bulantısından etkilenmez, bu nedenle yemeklerle birlikte almanız gerekmez. Ancak, bazı kadınlar ilacı yiyeceklerle birlikte almanın ...