Diş çekimi sonrası hangi bakım önerileri uygulanmalıdır?
Diş çekimi sonrası, ağız yarasının iyileşmesi için dikkatli bir bakım gereklidir. İşte diş çekimi sonrası yapılması gerekenler:
Kanama: Diş çekiminden sonra kanama normaldir. Kanamayı durdurmak için, ağızda diş çekildiği bölgeye gazlı bez koyarak 30-60 dakika boyunca hafifçe ısırın.
Ağrı: Diş çekimi sonrası ağrı normaldir. Ağrıyı hafifletmek için doktorunuzun önerdiği ağrı kesicileri kullanabilirsiniz.
Şişlik: Diş çekimi sonrası şişlik de normaldir. Şişliği azaltmak için buz torbası veya soğuk kompres kullanabilirsiniz.
Diyet: Diş çekimi sonrası yumuşak yiyecekler tüketin ve sıcak yiyeceklerden, gazlı içeceklerden ve sigaradan kaçının.
Ağız hijyeni: Diş çekimi sonrası ağız hijyeni çok önemlidir. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımı diş çekimi yarasını tahriş edebileceğinden birkaç gün ertelenmelidir. Ancak ağız hijyenine devam etmek için tuzlu su ile gargara yapabilirsiniz.
İyileşme süresi: İyileşme süresi kişiden kişiye değişir, ancak genellikle birkaç gün ila bir hafta arasında sürer. İyileşme süresince ağrı, şişlik ve kanama devam ediyorsa doktorunuzla iletişime geçin.
Doktorunuzun önerileri: Diş çekimi sonrası iyileşme süreci hakkında doktorunuzun önerilerine uyun ve doktorunuzun önermediği herhangi bir ilaç veya yiyecek kullanmayın.
Yukarıdaki önerilere uyarak, diş çekimi sonrası ağız yarasının daha hızlı iyileşmesine yardımcı olabilirsiniz.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
Yirmi yaş dişini çektirmek gerekir mi?
Bir sıkıntıya neden olmadığı sürece yirmi yaş dişini çektirmek gerekmez. Tam gömülü olan dişlerde ağrı sorunu varsa, gömülü yirmilik diş nedeniyle kist oluşmuşsa, çürüme ve apse oluşumu varsa yirmilik dişin çekilmesi uygundur.
Ağız ve diş sağlığı nedir?
Ağız ve diş sağlığı; ağız ve diş bölgesinin zararlı organizmalara, olası tehlikelere karşı korunması, bakımının düzenli yapılması ve estetik olarak bu bölgede beklentilerin karşılanması adına yapılan düzenli uygulamalardır.
Ağız sindirim sisteminin ilk başlangıç noktası olduğundan dış dünyaya karşı açık ve tehlike altındadır. Üstelik besinlerle direkt olarak temas ettiği için mikroorganizmaların çoğalmasına çok uygun bir ortama sahiptir. Ağız ve dişlerde doğru, düzenli ve etkili bir şekilde ağız ve diş bakımı yapılmadığında önemli sağlık sorunları ile karşılaşabilirsiniz.
Ağız içinde yer alan dokular ve dişlerde bakım eksikliğine bağlı çok çeşitli hastalıklar çıkabilir. Bu durum vücutta birçok fonksiyonu etkileyen sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Aynı zamanda bakımsız olan ağız ve dişler görünüm açısından da kişilerde sosyal, psikolojik ve fizyolojik problemlere yol açabilir.
Tüm bu nedenler sebebiyle ağız ve diş bakımı her yaşta dikkat etmeniz gereken bir husustur.
Süt dişleri çekilir mi?
Süt dişleri, sorun olduğunda çekilir mi? Süt dişlerindeki çürük tedavi edilmediği zaman ağrı, apse, yetersiz beslenme, büyüme ve gelişme, konuşma bozukluklarına neden olabilir. Bu çürükler tedavi edilebilir. Ancak zorunlu olduğunda da süt dişi çekilebilir. Bu durumda diş etinin kapanmaması ve alttan gelecek olan kalıcı dişin çıkabilmesi için yer kaplayıcılar kullanılır.
Ağız kurumasına hangi bölüm bakar?
Ağız kuruluğu, tükürük bezlerinin yetersiz tükürük salgılamasından kaynaklanan ve kişiyi oldukça rahatsız eden bir durumdur. Peki ağzı kuruyan bir kişi hastaede hangi bölüme gitmeli? Hangi bölümden randevu almalı? Ağız önemli bir organdır. Görevi gereği ağzın içinin sürekli olarak nemli olması gerekir. Bunun için de tükürük bezleri tükürük salgılar. Tükürük salgısı ağız ve diş sağlığı için çok önemlidir. Eğer tükrük yeteri kadar üretilemez ise, ağız içi nemliliğini yitirir ve kurur. Ayrıca bazı hastalıklar ve ilaçlar da tükürük miktarını azaltır. Ağzın kuruması sonucu dişlerde çürüme, dişeti hastalıklarında artış ve ağız içinde sıkça mantar enfeksiyonları görülür.
Ağız kuruluğuna hangi bölüm bakar? Ağzı kuruyan bir kişi hastanede hangi bölüme, hangi bölüm doktoruna gitmeli?
Ağız kuruluğundan yakınan bir kişi öncelikle bir iç hastalıkları (dahiliye) doktoruna gitmeli. Altta yatan nedene göre doktorunuz sizi gerekirse kulak burun boğaz, romatoloji ya da diş hekimliği bölümüne yönlendirecektir.
Ağız kuruluğu neden olur?
Ağız kuruluğu, ağızdaki bezler tarafından salgılanan tükürük miktarının yetersizliği sonucu ortaya çıkar. Kişiyi oldukça rahatsız eden ve yaşam kalitesini düşüren bu durum çeşitli hastalıklar ve kullanılan bazı ilaçlardan kaynaklanabilir. Ağız kuruluğunun başlıca nedenleri şunlardır;
Kullanılan bazı ilaçlar ağız kuruluğunan neden olabilir. Depresyon ilaçları, idrar kaçırma tedavisinde kullanılan ilaçlar, alerji ilaçları, diüretikler, kalp ilaçları, ağrı kesiciler, yatıştırıcı ilaçlar ve tansiyon ilaçları ağız kuruluğuna yol açabilir.
Ağız kuruluğu, bazı hastalıkların belirtisi olabilir. Şeker hastalığı (diabet), parkinson hastalığı, sjögren sendromu, HIV/AIDS gibi hastalıklar ağız kuruluğuna neden olabilir.
Radyasyon tedavisi ve kemoterapi ağız kuruluğuna neden olabilir.
Alkol ve sigara kullanımı
Burun tıkanıklığı
Peki ağız kuruluğu olan bir kişi hangi bölüm doktoruna gitmeli? Öğrenmek için tıklayın
Ağız kokusu nedenleri nelerdir?
Ağız kokusu tıpta halitosis olarak bilinir. Genellikle ağız boşluğundan kaynaklanır. Ağız kokusu yapan başlıca nedenler şunlardır;
- Ağız boşluğu (diş, diş eti iltihabı)
- Solunum sistemi hastalıkları (akciğer ilithabı, bronşektazi)
- Sindirim sistemi hastalıkları (mide reflüsü gibi)
- Boşaltım sistemi kaynaklıdır. (üre, böbrek yetmezliği gibi)
- Beslenme alışkanlığı
- Kullanılan ilaçlar
Ağız kokusu (halitozis) nedir?
Ağız kokusu (halitozis), hoş olmayan nefes kokusu olarak tanımlanabilir. Ağız kokusunun nedenleri çeşitlidir. Hem erkekler hem kadınlar arasında sıkça görülebilen ağız kokusu, kişilerin sosyal yaşantılarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Halitozis, ağız içi veya ağız dışı nedenlerden kaynaklanabilir..
Ağız kuruluğunun nedenleri nelerdir?
Ağız kuruluğunun başıca nedeneleri şunlardır;
- Tükrük bezi hastalıkları
- Romatoid Artrit, Sjögren sendromu, Sistemik Lupus Eritematozus, Skleroderma gibi otoimmun hastalıklar
- Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı)
- Hepatit (Karaciğer iltihabı)
- Vitamin Eksikliği ( A vit, B12, C vitamin eksikliği)
- Menopoz
- Stres
Kanal tedavisi acıtır mı ?
Kanal tedavisi öncesinde, işlemin uygulancağı bölge iğe ile uyuşturulur. Böylece kanal tedavisi sırasında kişi herhangi bir acı ya da ağrı duymaz. İşlem yapılacak bölgenin diş etine ince bir iğne ile uyşturucu etkisi olan ilaç verilir. Batırılan bu iğne ise sadece birkaç saniye sinek ısırığı şeklinde hafif bir acı veriri.
Kanal tedavisi zor bir tedavi midir?
Kanal tedavisi sırasında, dişin ortasındaki boşlukta (kanal) bulunan sinir ve diş özü (pulpa) çıkartılarak dişin iç kısmı temizlenir. Daha sonra bu boşluk özel bir dolgu maddesi ile doldurulur. Kanal tedavisi, her ne kadar toplum arasında zor bir tedavi olarak görülse de, gelişen teknolojinin sağladığı kolaylıklar ve uzman bir endodontist tarafından gerçekleştirildiği takdirde kolay bir tedavi yöntemidir.
Yeni SSS
Kalp pili birden bitmez, çünkü bu cihazlar, pil ömrü sona yaklaşırken erken uyarı sinyalleri verir. Kalp pili jeneratöründe bulunan batarya genellikle 5 ila 15 yıl arasında dayanır ve bataryanın durumunu düzenli olar ...
Kalp pili, güçlü elektromanyetik alanlara maruz kaldığında geçici olarak etkilenebilir veya çalışma düzeni bozulabilir. Bu nedenle, bazı cihazların kullanımında dikkatli olunmalıdır: Cep Telefonları: Cep telefonları kalp pilinden en az 15-20 cm ...
Kalp pili takma işlemi, genellikle lokal anestezi altında, steril bir ameliyathane ortamında gerçekleştirilir. İlk olarak, göğsün üst kısmında, genellikle sol tarafta, küçük bir kesik açılır. Bu kesikten, elektrotlar adı verilen ince teller bir damar aracılığıyla kalbe yönlendiri ...
Kalp pili, kalp ritim bozuklukları veya elektriksel ileti sorunları yaşayan bireylerde kullanılır. Özellikle bradikardi (kalbin anormal derecede yavaş atması) gibi durumlarda, kalbin yeterli hızda çalışmasını sağlamak için takılır. Ayrıca, kalp bloğu adı verilen, ...
Kalp pili, kalbin elektriksel aktivitesini sürekli izleyerek gerektiğinde düzeltici elektrik sinyalleri gönderen bir cihazdır. Cihaz, bir jeneratör ve kalbe yerleştirilen ince elektrot tellerinden oluşur. Jeneratör, kalp ritmini düzenlemek için elektriksel impulslar üretirken, el ...
Kalp pili (pacemaker), kalbin elektriksel uyarı sistemi düzgün çalışmadığında, kalp ritmini düzenlemek amacıyla kullanılan küçük, elektronik bir cihazdır. Kalp, doğal elektriksel sinyallerle kasılıp gevşeyerek vücuda kan pompalar. Ancak bu sinyaller bozulduğunda, kalp ya çok yava ...
Concor (etken madde: bisoprolol), beta bloker sınıfına ait bir ilaçtır ve kalp hastalıklarının tedavisinde yaygın olarak kullanılır. Özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği, göğüs ağrısı (angina) ve düzensiz kalp atışı (a ...
İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS), karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişikliklerle karakterize edilen kronik bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. Belirtileri arasında karın ağrısı, şişkinlik, gaz, dışkıda mukus ve bağırsak hareketlerinde değişiklikler ( ...
Şu anda HIV'e karşı etkili bir aşı bulunmamaktadır, yani HIV'in aşısı yoktur. Ancak, HIV aşısı geliştirmek için dünya çapında araştırmalar ve klinik denemeler hala devam etmektedir. HIV aşısı, virüsün vücuda girmesini engellemek veya bağışıklık sistemini virüse karşı daha etkili ...
Hayır, aslında HIV ile AIDS aynı şey değildir, ancak birbirleriyle yakından ilişkilidir. HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) Nedir? HIV, bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. HIV, vücudun savunma ...
Anti-HIV kemilüminesans testi, HIV (İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü) enfeksiyonunu tespit etmek için kullanılan bir tür kan testi yöntemidir. Bu test, HIV virüsüne karşı vücutta oluşan antikorları ve HIV’in genetik materyaliyle ilişkilendirilen belirli proteinleri tespit etmeyi amaç ...
Gece kaşıntısının tedavisi, altta yatan nedene göre planlanır. Cilt bakımında nemlendirici kullanımı önemli bir adımdır; seramid veya üre içeren ürünler kaşıntıyı hafifletebilir. Yatmadan önce ılık bir duş almak da rahatlama sağlayabilir. Alerjik nedenlere bağlı kaşıntı için hipo ...
Gece kaşıntısı, genellikle vücudun doğal ritimleri, cilt hastalıkları, alerjik reaksiyonlar veya sistemik rahatsızlıklar nedeniyle ortaya çıkar. Gece boyunca kortizol seviyelerinin düşmesi inflamasyonu artırarak kaşıntıyı şiddetlendirebilir. Uyuz veya kıl kurdu gibi paraziter enf ...
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi, semptomların şiddetine ve tipine bağlı olarak kişiselleştirilmelidir. İBS, huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinir. İrritabl bağırsak sendromu, sindirim ...
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) farklı şiddetlerde olabilir. En önemli belirtisi karın ağrısıdır. Başlıca irritabl bağırsak sendromu belirtileri şunlardır; Karın Ağrısı veya Kramp Karın bölgesinde ağrı, şişkinlik veya kramp şeklinde hissedilebilir. Ge ...