Uyku apnesi nedir?
Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrar tekrar durması ve başlamasıyla karakterize edilen ciddi bir uyku bozukluğu durumudur. Bu durum, uyku kalitesini düşürür, gündüz yorgunluğuna neden olur ve tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Uyku apnesinin iki ana türü vardır:
- Obstrüktif Uyku Apnesi (OUA): En yaygın görülen türdür. Uyku sırasında boğazdaki yumuşak dokuların gevşeyerek hava yolunu tıkaması sonucu oluşur. Bu durum horlama, nefes kesilmeleri ve sık uyanmalara neden olabilir.
- Santral Uyku Apnesi (SUA): Beynin solunum kaslarına sinyal göndermekte yetersiz kalması sonucu oluşur. Bu tür daha nadir görülür ve genellikle başka bir sağlık sorunuyla ilişkilidir.
Uyku apnesinin belirtileri;
- Yüksek sesle horlama
- Uyku sırasında nefesin durması
- Sık uyanma
- Gündüz aşırı uyku hali
- Sabah baş ağrısı
- Konsantrasyon güçlüğü
- Depresyon
Uyku apnesi tanısı genellikle bir uyku testi (polisomnografi) ile konur. Tedavi seçenekleri arasında yaşam tarzı değişiklikleri, kilo verme, CPAP cihazı kullanımı, ağızlıklar ve bazı durumlarda cerrahi müdahale yer alır.
Sen de kendi sorunu sor
Bunlar da ilginizi çekebilir
İnsomnia nedir?
İnsomnia, uyuyamama hastalığı olarak da bilinir. İnsomnia, uykuya dalmada güçlük çekme, uykuya dalamama, uyuduktan sonra çok erken saatlerde uyanma, gece boyunca uykunun bölünmesi şeklinde kendini gösteririr. Depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunlardan ya da kalp, akciğer gibi organlara ait rahatsızlıklardan, kullanılan ilaçlardan veya yaşam tarzından kaynaklanabilir.
Sağlıklı uyku alışkanlıkları nelerdir?
Sağlıklı uyku alışkanlıkları, vücudun dinlenmesi ve yenilenmesi için önemlidir. Sağlıklı uyku alışkanlıklarını sıralayabiliriz:
Düzenli uyku programı: Her gece aynı saatte uyumak ve uyanmak, vücudunuzun uyku rutinine alışmasına yardımcı olur.
Rahat bir yatak: Yatağınızın konforlu ve destekleyici olması, uyku kalitenizi artırabilir.
Karanlık bir ortam: Gece boyunca tamamen karanlık bir odada uyumak, vücudunuzun melatonin hormonunu doğal olarak salgılamasına yardımcı olur.
Sessiz bir ortam: Sessiz bir ortamda uyumak, uykunuzun daha kaliteli olmasını sağlayabilir.
Teknolojik cihazlardan uzak durmak: Telefon, tablet veya bilgisayar gibi teknolojik cihazları yatağınızdan uzak tutmak, uykunuzu bozmamaya yardımcı olabilir.
Kafeinden kaçınmak: Kafein içeren içeceklerin alımı, uyku kalitenizi olumsuz etkileyebilir.
Stres yönetimi: Stres, uyku kalitenizi olumsuz etkileyebilir. Yatmadan önce gevşeme teknikleri veya meditasyon gibi stres yönetimi teknikleri uygulamak, daha rahat bir uyku sağlayabilir.
Uygun sıcaklık: Uyku sırasında vücut sıcaklığı düşer. Bu nedenle, yatmadan önce oda sıcaklığınızın serin olmasını sağlamak, uyku kalitenizi artırabilir.
Egzersiz: Düzenli egzersiz yapmak, uykunuzu geliştirmeye yardımcı olabilir. Ancak, yatmadan önce yoğun egzersiz yapmaktan kaçınmak önemlidir.
Alkol ve sigara kullanımından kaçınmak: Alkol ve sigara kullanımı, uykunuzu bozabilir ve uyku kalitenizi düşürebilir.
Sağlıklı uyku alışkanlıklarını benimsemek, daha iyi bir uyku kalitesi sağlayarak daha dinlenmiş ve enerjik hissetmenize yardımcı olabilir.
İstanbul'da uyku testi yapan hastaneler
İstanbul'da uyku testi yapan birçok hastane bulunmaktadır. Uyku testi ya da polisomnografi, uyku kalitesini ve uyku bozukluğunun nedeni belirlemek için yapılır. Kişi uyurken bütün gece boyunca cihazlar yardımıyla kayıt yapılır. Daha sonra bu kayıtlar incelenerek, beyin dalgaları, uyku derinliği, solunumun hızı ve derinliği, horlama sıklığı ve derecesi, solunum durması ve süresi, kan oksijen seviyesi, vücut hareketleri ve kalp ritmi tespit edilir.
İstanbul'da uyku testi yapan bazı hastaneler vardır. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu hastanelerden birisidir.
2021 yılında hastane bahçesi içerisinde hizmet vermeye başlayan uyku bozuklukları biriminde,ev ortamı hassasiyetinde özel odalar bulunmaktadır. Bu odalarda hastalar uyurken gece boyu takip edilirler ve verileri kaydedilir. Hizmet almak isteyen kişilerin bu birime başvurmaları takdirde ilgili personeller tarafından yönlendirilmektedir.
Uyku felci (karabasan) nedir?
Uyku felci, halk arasında karabasan olarak da bilinen, uykuya dalma veya uyanma sırasında geçici olarak hareket edememe veya konuşamama durumudur. Genellikle birkaç saniye veya dakika sürer ve oldukça korkutucu olabilir.
Uyku felci sırasında
- Kişi uyanık ve çevresinin farkındadır.
- Hareket edemez veya konuşamaz.
- Nefes almada zorluk çekebilir.
- Göğsünde ağırlık hissedebilir.
- Hallüsünasyonlar görebilir veya garip sesler duyabilir.
Uyku felcinin nedenleri
- Uyku yoksunluğu
- Stres
- Düzensiz uyku saatleri
- Narkolepsi ve uyku apnesi gibi bazı tıbbi durumlar
- Bazı antidepresan ilaçlar
Uyku felcinin tedavisi
Uyku felcinin genellikle kendiliğinden geçmesi nedeniyle özel bir tedavisi yoktur. Ancak bazı yöntemler uyku felci ataklarının sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir:
Uyku hijyenini iyileştirmek
- Her gece aynı saatte yatıp kalkmaya özen gösterin.
- Yatmadan önce kafein ve alkolden kaçının.
- Yatmadan önce elektronik cihazlardan uzak durun ve yatak odanızı karanlık, sessiz ve serin tutun.
- Yatmadan önce rahatlama teknikleri uygulayın (meditasyon, yoga).
Stres seviyenizi kontrol altına almak
- Düzenli egzersiz yapın.
- Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri gibi stresi azaltan teknikler uygulayın.
- Gerekirse bir psikolog veya psikiyatristten destek alın.
Uyku apnesi gibi diğer olası nedenleri araştırın
- Uyku apnesi, uyku felcinin bir nedeni olabilir. Doktorunuz uyku apnesi testi yaparak bu olasılığı araştırabilir.
Uyku felci ataklarını yönetmek için
- Rahatlamaya çalışın ve panik yapmayın.
- Derin nefes alıp verin.
- Parmaklarınızı veya ayak parmaklarınızı kıpırdatmaya çalışın.
- Gözlerinizi açmaya çalışın.
- Yanınızdaki birine seslenin.
Uyku felci yaşıyorsanız ve:
- Ataklar sık ve şiddetliyse
- Uyku problemleri yaşıyorsanız
- Günlük hayatınızı etkileyecek kadar endişeliyseniz
doktorunuza görünmeniz önemlidir. Doktorunuz, altta yatan herhangi bir tıbbi durumu ekarte etmeye yardımcı olabilir ve uyku felci ataklarını yönetmeniz için ipuçları verebilir.
Sürekli Uyku Hali Neden Olur?
Sürekli uyku hali, bir kişinin gündüz vakti aşırı uyku isteğinin olması ve uyanık kalmakta güçlük çekmesi durumudur. Bunu, arada bir yorgunlıktan veya uykusuzluktan olan durum ile karıştırmamak gerekir. Sürekli uyku hali olan kişiler, yeterince uyumuş olmalarına rağmen bile gün boyunca uyuma isteği duyarlar, uyku atakları yaşarlar ve bu durum günlük aktivitelerini olumsuz önde etkiler.
Sürekli Uyku Hali Neden Olur?
Sürekli uyku hali, birçok nedenden kaynaklanabilir. Sürekli uyku halinin olası nedenleri şunlardır;
- Uyku Apnesi: Uyku sırasında solunumun geçici olarak durması ve tekrar başlaması durumdur. Bu, uykunun bölünmesine, kalitesinin düşmesine ve gün içinde uykusuzluğa neden olabilir.
- Huzursuz Bacaklar Sendromu: Bacaklarda rahatsız edici bir his nedeniyle kişinin bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duymasıdır. Bu durum, kişinin uykuya dalmasını zorlaştırır ve uykusuzluğa neden olabilir.
- Demir Eksikliği Anemisi: Demir eksikliğine bağlı olarak vücutta yeterli miktarda kırmızı kan hücresi bulunmamasıdır. Bu, dokulara oksijen taşınmasını azaltır ve uykusuzluğa neden olabilir.
- Depresyon: Depresyon, uyku düzeninde değişiklik, yorgunluk ve enerji eksikliğine neden olabilir.
- Anksiyete: Anksiyete bozuklukları, kişinin uykuya dalmasını veya uykuda kalmasını zorlaştırabilir ve bu durum gün içinde yorgunluğa neden olabilir.
- Obezite: Obezite, uyku apnesi riskini artırır. Hormonal değişikliklere de yol açarak yorgunluğa neden olabilir.
- İlaç Yan Etkileri: Bazı ilaçlar, uyku hali ve yorgunluğa neden olabilir.
- Alkol ve Kafein Tüketimi: Aşırı alkol ve kafein tüketimi, uyku kalitesini bozarak uykusuzluğa neden olabilir.
- Yetersiz Uyku: Yeterince uyumamak, gündüz uyku haline neden olur.
- Narkolepsi: Beynin uyku döngüsünü düzenleme yeteneğini etkileyen nörolojik bir bozukluktur. Gündüz aşırı uykululuk hali ve ani uyku atakları gibi belirtilerle kendini gösterir.
- İdiopatik Hipersomnia: Nedeni bilinmez. Gece boyunca yeterli uyku alınmasına rağmen kişi gündüz aşırı uykululuk hali çeker.
- Hipotiroidizm: Tiroid bezinin yeterince hormon üretmemesidir. Yorgunluk, uyku hali, soğuğa tahammülsüzlük ve kilo alımı gibi belirtilere neden olabilir.
- Kronik Yorgunluk Sendromu: Uzun süreli yorgunluk ve enerji eksikliği ile kendini gösteren bir durumdur.
- Diyabet: insülin hormonu eksikliğine veya bozkluğuna bağlı olarak vücudun kan şekerini düzenleme yeteneğinin bozulması sonucu oluşan bir hastalıktır. Yorgunluk, susuzluk, sık idrara çıkma ve bulanık görme gibi belirtilere neden olabilir.
- Böbrek Hastalığı: Böbrekler düzgün çalışmadığında, vücutta zehirli maddeler birikir ve bu da uykusuzluk ve yorgunluğa neden olabilir.
- Karaciğer Hastalığı: Karaciğer düzgün çalışmadığında, vücutta toksinler birikir. Uykusuzluk ve yorgunluğa neden olabilir.
- Kalp Hastalığı: Kalp vücuda yeterince kan pompalayamadığı zaman, vücutta oksijen eksikliği oluşur ve bu da uykusuzluk ve yorgunluğa neden olabilir.
- Multipl Skleroz (MS): Multiple Skleroz, beyin ve omuriliği etkileyen bir sinir sistemi hastalığıdır. Yorgunluk, uykusuzluk, uyuşma, karıncalanma ve görme sorunları gibi belirtilere neden olabilir.
Sürekli uyku hali yaşıyorsanız, altta yatan nedeni belirlemek ve gerekli tedavi için bir doktora başvurun.
Reçetesiz Satılan Uyku İlaçları Nelerdir?
Reçetesiz satılan uyku ilaçları hafif uyku sorunlarının çözümünde kullanılır. Bu ilaçlar genellikle bitkisel içerikli veya antihistaminik özelliktedir. Uyku ilaçları, uykuya dalma veya uykuyu sürdürme zorluğu olan kişilerde uykuyu iyileştirmek için kullanılan ilaçlardır. Reçetesiz ve reçeteli satılan uyku ilaçları olmak üzere başlıca iki ana gruba ayrılır.
Reçetesiz satılan uyku ilaçları, genellikle hafif uyku sorunları için kullanılır. Genellikle içerisinde melatonin, valerian kökü, lavanta ve papatya gibi doğal içerikler bulunur. Etkileri daha hafiftir ve reçeteli ilaçlara göre daha az yan etkiye sahiptirler.
Reçetesiz Satılan Uyku İlaçları
-
Antihistaminikler: Bu ilçalar aslında alerji tedavisinde kullanılan ilaçlardır. Yan etkileri arasında uyku yapıcı özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliklerinden yararlanılarak uyku bozukluklarında kullanılmaktadır.
- Difenhidramin: Bu etken madde, alerji ve grip ilaçlarında etken madde olarak bulunur. Örneğin Benadryl gibi alerji ilaçlarında da bulunur.
- Doksilamin: Uyku ilacı olarak kullanılan bir başka antihistaminik ilaçtır.
-
Melatonin: Melatonin, beyninde bulunan epifiz bezi tarafından üretilen bir hormondur. Uyku-uyanıklık döngüsünün düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Vücudda melatonin seviyeleri gün boyunca değişir. Gece karanlık olduğunda melatonin seviyeleri yükselir ve bu da uyku getirir. Sabahleyin gün ışığı melatonin üretimini baskılar ve uyanmaya yardımcı olur. Uykusuzlukta kullanılan melatonin ilaçları, doğal olarak uyku düzenleyicisi olan melatoninin hormonununsentetik versiyonudur. Uyku düzenini desteklemek ve jet lag gibi durumlar için kullanılır.
-
Bitkisel takviyeler: Bunlar doğal içerikli ürünler olup, sakinleştirici özelliklere sahiptir.
- Valerian kökü (Kediotu): Uykusuzluğa karşı en yaygın kullanılan bitkisel çözümlerden biridir.
- Papatya: Çay olarak tüketilir. Sakinleştirici etkisi vardır.
- Limon balsamı: Sakinleştirici bir etkiye sahiptir.
- Lavanta: Yağ, çay veya kapsül formu bulunmaktadır.
Bu ilaçları kullanmadan önce mutlaka dozajı ve olası yan etkileri konusunda dikkatli olmak gerekir. Eğer uyku bozukluğu sorunu yaşıyorsanız bir uzmana başvurmak en doğrusudur.
Yemekten Sonra Uyku Gelmesi Neden Olur?
Yemekten sonra uyku gelmesi tıpta postprandiyal uyku hali olarak bilinir. Bu durum özellikle karbonhidrat açısından zengin öğünlerden sonra yaygın olarak görülür. Yemekten sonra uyku gelmesinin nedenleri şunlardır;
Mideye Giden Kan Akımının Artması
Yemek yedikten sonra, vücut sindirimi başlar. Mideye ulaşan yiyeceklerin parçalanması için vücut daha fazla kanı mideye ve sindirim organlarına yönlendirilir. Bu durum, beyne giden kan miktarının azalmasına neden olur. Beyne giden kan azalınca, uykuya eğilim ve yorgunluk hissi oluşur.
Kan Şekeri Dalgalanmaları
Özellikle karbonhidrat açısından zengin bir öğün tüketildiğinde, kan şekeri hızla yükselir. Vücut insülin salgılanarak kan şekeri düşürür. Kan şekerindeki bu ani iniş ve çıkışlar enerji kaybına ve uyku haline neden ollabilir.
Hormonlar
Yemekten sonra kan şekerini düşürmek için salgılanan insülin, özellikle serotonin ve melatonin gibi uyku düzenini etkileyen hormonların üretimini tetikleyebilir.
Ağır Yemekler
Yağlı, karbonhidrat, protein ağırlıklı yemekler ve büyük porsiyonlar sindirilirken daha fazla enerji gerektirir. Bu da uyku halinine neden olabilir.
Yemekten Sonra Uyku Gelmesi Durumu İçin Çözüm Önerileri
- Dengeli Beslenme: Karbonhidrat, protein ve yağlar dengeli bir şekilde tüketilmeli.
- Küçük Porsiyonlar: Aşırı büyük fazla miktardaki öğünlerden kaçınınılmalı.
- Yavaş Yemek: Yemeklar yavaş yenmeli. Yavaş yemek yemek, sindirim sürecine yardımcı olur.
- Hafif Aktivite: Yemekten sonra kısa bir yürüyüş yapılmalı. Bu sindirimi kolaylaştırabilir ve uyku halini önleyebilir.
Eğer sürekli olarak yemek sonrası aşırı uyku hali durumu varsa, bu günlük yaşamı olumsuz etkiliyorsa veya başka belirtilerle birlikte görülüyorsa (baş dönmesi, terleme, titreme gibi) bir doktora danışmak gerekir.
Uyku Apnesi Öldürür Mü?
Uyku apnesi öldürür mü? Ölümcül olabilir mi? merak edilen konulardan biridir. Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun geçici olarak durmasıdır. Ciddi bir uyku bozukluğu olan uyku apnesinde, her nefes durması (apne) birkaç saniye ile birkaç dakika sürebilir ve bu durum birçok kez tekrarlayabilir. Nefesteki bu kesintiler, vücudun yeterli mikrada oksijen almasını engeller ve uyku kalitesini ciddi şekilde düşürür.
Uyku apnesi ölümcül olabilir mi?
Evet, tedavi edilmeyen uyku apnesi, özellikle orta ve şiddetli vakalarda ölüm riskini artırabilir.
Uyku apnesi nasıl ölüme yol açar?
- Kalp Problemleri: Uyku apnesi, kalp krizi, felç, kalp yetmezliği ve düzensiz kalp atışı riskini artırır. Nefes durmaları sırasında kan oksijen seviyesi düşer ve bu da kalp üzerinde ekstra yük oluşturur.
- Yüksek Tansiyon: Uyku apnesi, yüksek tansiyona neden olabilir veya mevcut yüksek tansiyonu kötüleştirebilir. Yüksek tansiyon ise kalp hastalığı ve felç riskini artırır.
- Diyabet: Uyku apnesi, insülin direncini artırarak diyabet riskini artırabilir.
- Metabolik Sendrom: Uyku apnesi, metabolik sendrom gelişme riskini artırır. Metabolik sendrom, kalp hastalığı, felç ve diyabet riskini artıran bir grup risk faktörüdür.
- Gündüz Uyku Hali: Uyku apnesi, gündüz aşırı uyku haline neden olur. Bu da trafik kazaları ve iş kazaları riskini artırır.
- Ani Ölüm: Nadir durumlarda, uyku apnesi ani ölüme neden olabilir. Bu genellikle kalp ritmi bozukluklarından kaynaklanır.
Uyku apnesi tedavisi ile bu riskler ve ölüm riski de önemli ölçüde azaltılabilir. Eğer uyku apnesi belirtileriniz varsa (horlama, uyku sırasında nefes durması, gündüz aşırı uyku hali gibi) mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Erken tanı ve tedavi, uyku apnesine bağlı gelişebilecek ciddi sağlık sorunlarının önlenmesine yardımcı olur.
Uyku Apnesi Belirtileri ve Tedavisi Nedir?
Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrar tekrar durması ve yeniden başlaması ile karakterize ciddi bir uyku bozukluğudur. Solunumdaki bu kesintiler, genellikle üst solunum yolunun tıkanması nedeniyle olur. Kesintiler kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olabilir.
Uyku Apnesinin Belirtileri
- Yüksek sesle horlama: En yaygın belirtidir.
- Uyku sırasında nefesin durması: Genellikle uyku partneri tarafından fark edilir.
- Boğulma veya nefes nefese kalma hissi ile uyanma
- Sık sık gece uyanmaları
- Sabah baş ağrısı
- Gündüz aşırı uyku hali
- Konsantrasyon güçlüğü
- Hafıza problemleri
- Sinirlilik ve ruh hali değişiklikleri
- Kuru ağız ve boğaz ağrısı
Uyku Apnesinin Tedavisi
Tedavi, apnenin şiddetine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişir. En sık uygulanan tedavi seçenekleri şunlardır;
- Yaşam tarzı değişiklikleri:
- Kilo vermek
- Sigarayı bırakmak
- Alkol ve uyku ilaçlarından kaçınmak
- Yan yatmak
- CPAP (Sürekli Pozitif Hava Yolu Basıncı) cihazı: Uyku sırasında burun veya ağız yoluyla hava basıncı sağlayarak solunum yolunun açık kalmasına yardımcı olur.
- Ağız içi cihazlar: Alt çeneyi öne doğru iterek dilin geriye düşmesini ve solunum yolunu tıkamasını engeller.
- Cerrahi: Nadir durumlarda, bademciklerin alınması, geniz etinin küçültülmesi veya çene ameliyatı gibi cerrahi seçenekler düşünülebilir.
Uyku apnesi tedavi edilmezse, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, inme, diyabet ve depresyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uyku apnesinden şüpheleniyorsanız, bir uyku uzmanına başvurmanız önemlidir. Uyku çalışması (polisomnografi) tanıyı doğrulamak için kullanılır. Sağlıklı bir yaşam için uyku apnesini ciddiye almak ve tedavi olmak önemlidir.
Uyku apnesi, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur, ancak uygun tedavi ile yönetilebilir. Belirtiler arasında horlama, uyku sırasında solunum durması, aşırı gündüz yorgunluğu, baş ağrıları ve konsantrasyon zorlukları bulunabilir. Tedavi, yaşam tarzı değişikliklerinden, CPAP gibi cihaz kullanımına, gerekirse cerrahi müdahalelere kadar farklı yöntemleri içerebilir. Eğer uyku apnesi şüphesi varsa, profesyonel bir doktordan yardım almak önemlidir. Erken tanı ve tedavi, yaşam kalitesini artırabilir ve daha ciddi sağlık sorunlarının önüne geçebilir.
Kaynak: https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/sleep-apnea/symptoms-causes/syc-20377631
Uykusuzluk Baş Dönmesi Yapar Mı?
Evet, uykusuzluk baş dönmesine neden olabilir. Yetersiz uyku, beynin düzenli çalışmasını etkileyerek yorgunluk yapabilir. Uykusuzluk durumunda, vücut yeterince dinlenemediği için dengeyi sağlayan beyin bölgesinde (iç kulakta) ve merkezi sinir sisteminde bozulmalar olabilir. Bu durum da baş dönmesi, denge kaybı, halsizlik ve konsantrasyon güçlüğüne yol açabilir. Ayrıca, uykusuzluk, kan şekeri seviyesini ve kan basıncını da olumsuz yönde etkileyebilir. Bu da baş dönmesine sebep olabilir. Eğer uykusuzluk sürekli hale gelirse, bu tür semptomlar daha sık yaşanabilir. Baş dönmesi şiddetliyse veya uzun süre devam ediyorsa, başka sağlık sorunlarına da işaret edebilir. Bu yüzden bir doktora başvurmak gerekir.
Yeni SSS
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) tedavisi, semptomların şiddetine ve tipine bağlı olarak kişiselleştirilmelidir. İBS, huzursuz bağırsak sendromu olarak da bilinir. Tedavi genellikle genel yakla ...
İrritabl bağırsak sendromu (IBS) farklı şiddetlerde olabilir. En önemli belirtisi karın ağrısıdır. Başlıca irritabl bağırsak sendromu belirtileri şunlardır; Karın Ağrısı veya Kramp Karın bölgesinde ağrı, şişkinlik veya kramp şeklinde hissedilebilir. Ge ...
Boğaz reflüsü (laringeal reflü), mide asidinin yemek borusunu geçip, boğaz ve gırtlağa kadar yükselmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, gastroözofageal reflü hastalığı ile ilişkilidir ancak asit, yemek borusunun ötesine, daha üst bölgelere yani gırtlak ve ses tellerine ulaşır. ...
Boğaz reflüsü, mide asidinin yemek borusunu geçerek, boğaz ve gırtlağa ulaşmasıdır. Bu durum, genellikle gastroözofageal reflü hastalığının bir sonucu olarak gelişir. Mide asidinin yukarı doğru hareket etmesiyle boğazda yanma, ...
Zoretanin etken maddesi isotretinoin olan ve akne tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Ciddi, tedaviye dirençli akne vakalarında tercih edilir. Zoretanin, A vitamini türevi olan bir ilaçtır ve oldukça etkili olmakla birlikte, ciddi yan etkiler de oluşturabilir. Bu nedenle ...
Cipralex (etken maddesi escitalopram), depresyon, anksiyete ve bazı diğer ruhsal hastalıkların tedavisinde kullanılan bir antidepresandır. Cipralex kullanırken bazı yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle tedaviye başlandıktan sonra birkaç hafta içinde belirginleşir ve zamanla ...
Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen doktor, gastroenteroloji doktorudur. Bağırsak hastalıkları için gitmeniz gereken doktor gastroenterologtur. Gastroenterologlar, sindirim sistemi ve bununla ilişkili organlar (özellikle mide, bağırsaklar, karaciğer, pankreas) ile ilgili hastalık ...
Bağırsakla ilgili sağlık sorunları için başvurmanız gereken bölüm gastroenteroloji ve genel cerrahi bölümleridir. Bu bölüm uzmanları, bağırsak hastalıklarıyla ilgilenir. Bağırsak hastalıkları ile ilgilenen bölümler şunlardır; ...
Ursofalk, safra asidi türevi olan ursodeoksikolik asit (UDCA) içeren bir ilaçtır ve genellikle karaciğer hastalıkları, safra taşı ve safra yolları hastalıkları gibi durumların tedavisinde kullanılır. Ursofalk, safra asitlerinin zararlı etkilerini azaltarak karaci ...
Migren ataklarını hafifletmek için reçetesiz satılan ilaçlar arasında parasetamol (Parol, Minoset), ibuprofen (Brufen, Advil) ve naproksen (Apranax) gibi NSAİİ'ler bulunmaktadır. Kafein içeren kombine ilaçlar (örneğin, Excedrin Migraine) de migren ağrısını hafifletebilir. Ancak bu ilaçlar mideye ...
Arveles (deksketoprofen) ve Parol (parasetamol) birlikte alınabilir, çünkü farklı etki mekanizmalarıyla ağrıyı daha etkili bir şekilde hafifletebilirler. Ancak bu kombinasyon, mide rahatsızlıkları veya karaciğer sorunları gibi yan ...
Tekerlekli sandalye fiyatları, oldukça geniş bir yelpazede değişiklik gösterir. 2024 Aralık ayı itibariyle, en temel manuel sandalyeler 450 TL'den başlayabilirken, ileri teknoloji ürünü, motorlu ve kişiye özel tasarlanmış modeller 60.000 TL'yi hatta daha fazlasını bulabilir. Fiya ...
Evet, masaj cihazları kas ağrısına genellikle iyi gelir. Kas ağrıları genellikle kasların aşırı kullanımı, yanlış duruş, stres veya gerginlikten kaynaklanır. Masaj cihazları, kas dokusuna derinlemesine baskı uygulayarak kan dolaşımını artırır, kaslarda biriken laktik asidin atılm ...
Saç dökülmesini azaltmak ve saç sağlığını desteklemek için bitkisel içerikli şampuanlar etkili olabilir. Kafein içerikli şampuanlar, saç köklerini uyararak dökülmeyi azaltabilir ve saçın güçlenmesine yardımcı olabilir. Isırgan otu özlü şampuanlar, saç köklerini g ...
Ella, aç veya tok karnına içilebilir. Ella'nın (ertesi gün hapı) etkinliği üzerinde yemek yeme durumunun bir etkisi yoktur. Ella'nın etkinliği mide bulantısından etkilenmez, bu nedenle yemeklerle birlikte almanız gerekmez. Ancak, bazı kadınlar ilacı yiyeceklerle birlikte almanın ...